İzmir’de Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesi ile ilgili olarak yürütülen adli soruşturmada İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU’nun eski Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu hakkında gözaltı kararı çıktı. Köseoğlu, Genel Sekreter Yardımcılığı yaptığı Adana'da gözaltına alınarak İzmir'e getirildi. Savcılığın soruşturması kapsamında İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan da gözaltına alındı. Savcı, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, İZSU eski Genel MüdürüAli Hıdır Köseoğlu, Gediz Elektrik'ten Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel'in de aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında tutuklama talebinde bulunuldu.
11 ŞÜPHELİ ADLİ KONTROL İLE SERBEST
Mahkemeye çıkartılan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, İZSU eski Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, Gediz Elektrikten Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel, Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım, Operasyon Direktörü Sefa Pişkinleblebici, Planlama ve Teknoloji Direktörü Necati Ergin, Yapım İşleri Saha Sorumlusu Mürsel Arıcı, Yapım İşleri Sorumlusu Uzmanı Alper Doğan ve Gediz Elektrik personeli Halit Özpelit adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
4 SAYFA İFADE VERDİ
Erdoğan, 4 sayfa ifade verdi. Erdoğan ifadesinde, “Alsancak bölgesinde deniz taşması ve yağmur suyunun ve bunların yol açtığı baskınların önlenmesi için yağmur suyu pompalı tahliyesi isimli projeyi geliştirdim. Projeyi ihaleye çıkarmak için çabaladım. Ancak maliyetli olduğundan, bölgedeki kazı çalışmalarının trafiği ve ticareti etkileyeciğinden hemen hayata geçirmek mümkün olmadı. Olay olduğunda proje üzerinde çalışmaktaydım” dedi.
POLİS: HATA VAR MI?
Polis ifadesinde Erdoğan’a dikkat çeken bir soru yöneltildi. Polis sorgusunda, “Olay günü buranın tamamı suyla dolu olduğu, ızgaranın içinde pisliklerin olduğu görüldü. Bir onarım hatası var mı? 6 ay önce tamir edilen mazgal suyu neden tahliye edemedi? Temizlik yapılmadığı için mi yoksa yetersiz temizlik yapıldığından mı?” sorusu yönetildi. Erdoğan, ifadesinde şunları söyledi:
“Bu bölge deniz seviyesine yakın bir bölge. Burada deniz yükselmelerinde yoğun yağış olduğunda su baskını yaşanmaktadır. İmalat genel müdürlüğümden önce oldu. Pombalı su taliye projesine hayata geçirmeye vaktim yetmedi. Göreve başladıktan kısa süre sonra 20 gün sonra vahim olay oldu. Bu kadar kısa sürede görev yapmış biri kişi sorumlu tutulup suçlamam doğru değil. Olay yerinde yapılan imalat benden önce yapıldığı açıktır. Görev alanımda 30 ilçe vardı. 30 ilçenin atık suyu, yan suyu, içme suyu, arıtma tesisleri, barajlar ve İzmir körfezi vardır. Kurumumuz bünyesinde 7 bin çalışan vardır. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum”
YENİ BİLİRKİŞİ HEYETİ RAPORU ORTAYA ÇIKTI
İnanç Öktemay ve Özge Ceren Deniz'in ölümüne ilişkin, şüphelilerin ifade işlemleri sürerken olayla ilgili yeni bilirkişi raporu ortaya çıktı. 5 kişilik bilirkişi heyetinin tuttuğu raporda, olayın gerçekleşmesinde Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın herhangi bir kişisel kusuru olmadığı belirlendi. Raporda olayın öngörülebilir ve önlenebilir olduğu, kaçınılmazlık unsurunun ise bulunmadığı değerlendirildi. Buna göre, olayın gerçekleşmesinde, öngörülemeyecek ve önlenemeyecek olan herhangi bir olağanüstü doğa olayının bulunmadığı kanaatine varıldı, olayın gerçekleşmesinde birtakım ihmaller ve teknik kusurlar silsilesi ile Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay dışında gelişen zincirleme kusur unsurlarının sebep olduğu tespit edildi.
KORUYUCU VE ÖNLEYİCİ TEDBİR ALINMAMIŞ
Bilirkişi raporunda, söz konusu olayın gerçekleştiği yerde iki kurumun da koruyucu ve önleyici tedbirler almadığı belirlendi. Bilirkişi raporunda konuya ilişkin şu ifadeler yer aldı:
“İZSU'ya gelen yol su ihbarlarına istinaden herhangi bir koruyucu ve önleyici bir iyileştirme esaslı tadilat yapılmayarak, rögar kapak çevresinde basit kapak yükseltme benzeri basit tadilatlar yapılıyor. Bu esnada rögarlar eksik kompaksiyon veya altındaki niteliksiz dolgu nedeniyle oturmaya devam ediyor. Kablolarda tekrar hasar oluşuyor, gayri resmi olarak rögar çevresinde GEDİZ tarafından 4 ekli onarım yapıldığı anlaşılıyor. Yüzeysel olan kablolar derine indirilmek ve rögarla teması kesilmek suretiyle koruyucu ve önleyici tedbirler alınmıyor."
OLAY RAPORDA ADIM ADIM ANLATILDI
Öte yandan, bilirkişi heyeti olay silsilesini çıkarttı. Bilirkişi raporunda, olay adım adım şu şekilde yer aldı:
“Cumhuriyet Bulvarı'ndaki sel ve su baskınları nedeniyle yağmur suyu rögarlarının oturduğu zeminde yumuşama ile birlikte uzun süreli oturmalar başlıyor. İZSU tarafından Arif Kapuş'a monte ettirilen yağmur suyu rögarları ve bulvar üzerindeki diğer yağmur suyu rögarları sel ve su baskınlarını önleyemiyor. Rögarların içi baskınlarla birlikte pislik ve çamur doluyor. İçi pislik ve çamur dolan rögarlarda kesit daralması ile birlikte yağmur sularını tamamen tahliye edemez duruma geliyor. İZSU tarafından rögarlarda bakım ve temizlik yapılmıyor veya yeteri sıklıkta yapılmıyor. İlaveten, rögarlarda çökme ihbarlarına rağmen koruyucu/önleyici tedbirler alınmıyor. Oturmaya devam eden rögarlar hemen yanındaki ve altındaki m kodlu kablo izolasyonuna hasar vererek kaçak akım başlıyor. Çok tehlikeli ortam oluşuyor. Bu ortam yağmur yağana kadar kendini göstermiyor. 12 Temmuz 2024 tarihinde yağan yağmurdan dolayı Cumhuriyet Bulvarı 750 metre boyunca yağmur suyu ile doluyor. Rögar çevresinde çökme ile gelişen asfalt kaplama hasarı ile yağmur suları kaçak elektrikli m fazı ile buluşuyor, artık rögar çevresinde tamamen kaçak elektrikli su birikintisi oluşuyor. Özge Can Deniz, rögarın üzerine basarak akıma kapılıyor. Hemen arkasından, düştüğünü zannedip onu kurtarmak için dokunan İnanç Öktemay akıma kapılıyor, uzun süre su birikintisi içinde yatarak can veriyorlar. Bu süreçte yağmur suyu rögarlarının etkili bir şekilde çalış
İZMİR (UHA) - AYDAN YALÇIN
SON YAZILAR