Geçmiş yıllarda kamu hastanelerinde karşımıza çıkan yanlış tedavi sorunları, artık kamu hastanelerinden çok özel hastanelerde görülmeye başlandı. Özellikle yurt dışı sağlık turizmi kapsamında ülkemize gelen hastalar arasında, özel hastanelere açılan dava sayısında artış yaşanıyor. Örneğin, 28 yaşındaki Shannon Bowe, geçen yıl tüp mide ameliyatı için Türkiye'ye geldi ve 2 Nisan'da aşırı kan kaybı sonucu hayatını kaybetti. İngiltere'deki ailesi, kızlarının durumunun ameliyat sonrası çok ağır olduğu bilgisini alır almaz Türkiye'ye uçtu, ancak Shannon operasyonun ertesi günü hayatını kaybetti.

Bir başka örnek ise Bağcılar'da bir hastanede mide küçültme ameliyatı olan 19 yaşındaki Rojin Elveren'in hayatını kaybetmesi. Ameliyat sonrası kızlarını odasında bekleyen aile, ölüm haberiyle sarsıldı. Rojin Elveren'in ablası, "Kardeşim bana, 'Abla ben çok güzel olacağım, zayıflayacağım. Sonra seni de ameliyat ettirelim' demişti, kardeşimin ameliyat için hastaneye verdiği 38 bin lira, kefen parası oldu" dedi.

Bu olaylar üzerine bir araştırma yaparak, kamu hastanelerinde ve üniversite hastanelerinde doktorlara sorduk: "Özel hastanelerde neler oluyor?" Obezite cerrahisi ülkemizde çok gelişmiş durumda, ancak hastaların tetkiklerinin yeterince yapılmaması, doktor hataları veya başka sebepler mi bu sonuçlara yol açıyor? Ne derseniz deyin, operasyonlar son çare olmalı ve birkaç doktordan görüş almadan bıçak altına yatmamak en iyisi.

Ülkemizde göz operasyonları da oldukça sık yapılıyor ve bazen istenmeyen sonuçlar çıkabiliyor. Örneğin, Ankara’da hipermetrop rahatsızlığı nedeniyle özel bir hastanede ameliyat olan avukat M. A. C.'nin (63) sağ gözü, operasyon sonrası görme yetisini kaybetti.

Katarakt Ameliyatları Basite İndirgeniyor

Katarakt ameliyatlarından sonra enfeksiyon gelişme riski, on binde bir ile beş arasında değişir. Ameliyat sayısının artmasıyla birlikte, enfeksiyon ve görme kaybıyla sonuçlanan vakaların görülme oranı da artmış durumda. Bu yaşananları normal sınırlar içinde değerlendirebilirim. Katarakt ameliyatları son derece ciddi cerrahilerdir, dolayısıyla 'iki dakikalık bir ameliyat' olarak görülmemeli. Yaşanan bu olaylar, bu durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Acıbadem Maslak Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Gülbin Saltık da bu görüşü destekliyor: "Bu yaşananlar olağan değil, ancak sebebine bakmak gerekir. Türkiye'deki birkaç problemin sonucu olarak, katarakt ameliyatı bu kadar küçümsendi. Katarakt ameliyatı yüksek teknolojiyle hasta açısından çok konforlu hale geldi ama çok önemli bir ameliyat olduğu göz ardı edildi. Bu ameliyatlar, çok iyi hazırlanmış ameliyathanelerde, sterilizasyonu sağlanmış ortamlarda, ileri teknoloji ve deneyimli ellerde yapılması gereken ameliyatlardır. Ancak Türkiye'de özellikle bazı reklamlarla yapılan, 'çok kolay, gelin 5 dakikada sizi katarakttan kurtaralım, ameliyat olun, evinize gidin' gibi gereksiz kolaylaştırmalar nedeniyle bu ameliyatlar basit görülmeye başlandı. Yanlışlar halkası bu şekilde başladı."

UHA Haber Merkezi - AYDAN YALÇIN